ŞEKER BİR HASTALIK KADERİ DEĞİLDİR. BESLENMENİN ÖMÜR BOYU EN DÜZENLİ HALİDİR.

16 Kasım 2020 08:33

ŞEKER BİR HASTALIK KADERİ DEĞİLDİR. BESLENMENİN ÖMÜR BOYU EN DÜZENLİ HALİDİR.

Şeker hastalığı tanısı almış ve bu hastalığa eğilimi olan bireylerin bir diyetisyen yardımı ile beslenmelerini düzenlemeleri bir görev olup. Hastalığın seyri ile gelişebilecek komplikasyonları en aza indirmek amaçlanır.

Her hastalıkta olduğu gibi beslenme her zaman en temel tedavidir. Riski en aza indirger ve sağlığı tehlikeye atacak olumsuzluklardan korur. Her sağlığın başı beslenme.

Artık büyük küçük demeden sürekli duyduğumuz şeker hastalığın var? Şeker yeme, pirinç yeme, iğne ile ayakta yaşamaya mahkumsun. Onlarca akıl verici bir o kadar da stres altına alan sözler.

PEKİ ASIL OLAN ŞEKER HASTALIĞI NEDİR?

Pankreasta bulunan β- hücrelerinden salınan insülin hormonunun tam veya kısmen eksikliği ya da farklı düzeylerde insülin direnci ile ortaya çıkan hiperglisemi, karbonhidrat, protein, yağ metabolizmasında meydana gelen aterosklorozis ile seyreden kronik seyirli hormonal ve metabolik bir hastalık olduğunu tanımlayabiliriz.

ŞEKER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

- Ağız kuruluğu,

- Sık sık yemek yeme,

- Sık sık susama,

- Sık idrara çıkma,

- İstemsiz ağırlık kaybı,

- Bulanık görme,

- Ayaklarda uyuşma, karıncalanma,

- Tekrarlayan enfeksiyonlar(idrar yolu enfeksiyonu)

- Boyun, bileklerde renk değişimi (kahverengileşme),

- Kaşıntı,

- Aksiyete,

- Yorgun hal,

- Reaktif kan şekeri düşüklüğü,

- Ciltteki yaraların geç iyileşmesi.

Zemininde Neler Yatar?

- Ailede şeker hastalığı öyküsü,

- Beslenme bozuklukları,

- Fiziksel olarak aktif olmamak,

- Yaş ile değişen kan değerleri,

- Yüksek tansiyon,

- Kardiovasküler hastalık varlığı,

- PCOS tanılı kadınlar,

- İnsülin direncine sahip olmak,

- Hamilelik sürecinde kötü beslenme,

- Stres.

Kimler Risk Grubunda:

· Annenin Gestasyonel Diyabet adayı olan bireyler,

· 4 kg dan fazla doğum yapan anneler,

· İkinci derece akarabalarda şeker hastalığı olan bireyler,

· Etnik yatkınlık bulunan bireyler,

· Yanlış beslenme alışkanlıkları olan bireyler,

· Aşırı şişmanlar ve obez bireyler.

Şeker Hastalığı Beraberinde Gerçekleşen Komplikasyonlar

Mikrovasküler Komplikasyonlar:

Nefropati: Kan şekerinin kontrol altına alınmama durumunda genetik yatkınlığı olan bireylerde böbrek hastalığının oluşmasına neden olur ve en çok son dönem böbrek yetmezliği ile karşılaşılmaktadır.

Retinopati: Kan şekerinin kontrol altına alınmama durumunda göz kan damarlarının zarar görmesidir.

Nöropati: Kan şekerinin kontrol altına alınmama durumunda sinirlerin zarar görmesi durumudur.

Gastroparezi: Kan şekerinin kontrol altına alınmama durumunda mide ve bağırsak sisteminin zarar görmesi mide boşalmasının çok gecikmesi olarak tanımlanabilir.

Mikrovasküler Komplikasyonlar:

Ateroskleroz: Damar sertliği

Diyabetik ayak: Kan şekerinin kontrol altına alınmama durumunda ayaklarda iyileşmeyen yaraların oluşması

Her Yaşta Şeker Hastalığı

Her geçen gün artan şeker hastalığı anne karnından itibaren yaşamın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Uluslararası Diyabet Federasyonunun 2015 yılı verilerine göre 415 milyon diyabetli hasta varken 2040 yılı için bu rakamların 642 milyonlara kadar ulaşılabileceği bilinmektedir. Yani her 10 kişiden birinde diyabet hastası olacağı tahmin edilmektedir.

Şeker hastalığı her yaş grubunda görülmekte olup farklı türleri bulunmaktadır. Bunlar TİP1, TİP2, Gestasyonel diyabet ve diğer türler olarak kişiler arası farklılıklar göstermektedir.

Tip 1 şeker hastalığı

· Genellikle çocuklarda görülen bu hastalık ilk zamanlarda anlaşılması zor olup çoğu zaman ketoasidaz komaları ile anlaşılmaktadır.

· İmmün aracılı olan hastalık tamamiyle insülin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

· İnsüline bağımlı bir şeker hastalığıdır.

· Genellikle bireyler zayıftır.

· Beraberinde eşlik eden hastalıklar görülmektedir. Haşhimato, çölyak, vitiligo, addison hastalıkları ile beraber görülmektedir.

· Tedavi şekli olarak bireye özgü beslenme, insülin ve uygun egzersizlerle tedavisi yapılmaktadır.

· Genel belirtiler: yüksek kan şekeri, bulantı, kusma, ketoasidaz koması gibi belirtiler sıklıkla karşılaşılmaktadır.

Tip 2 şeker hastalığı

· Genelde 30 yaş üstü yetişkin bireylerde görülmektedir. İnsülinde yetersiz çalışma direnç göstermesi veya eksikliğinin olmasından kaynaklı görülmektedir.

· Çoğunluklar obez bireylerde sıklığı daha fazladır. Sinsi olarak adlandırmak çok doğru olmaktadır. Hastalık yerleşir ve sonrasında kendini belli eder.

· Eşlik eden herhangi hastalık yoktur. Ketoasidaz komalarına rastlanmaz.

· Obezite, sedanter yaşam, yanlış beslenme alışkanlıkları temel sebeptir.

· Tedavi şekli olarak bireye özgü beslenme ve uygun egzersizlerle tedavisi yapılmaktadır.

· En belirgin belirtileri: ağız kuruluğu ve aşırı su içme isteği, sık sık idrara, kilo almak ve zayıflamak, bulanık görmek son günlerde sıklıkla karşılaşılan belirtilerdir.

Tip 2 şeker hastalığında korunmak için:

· Sağlıklı ve dengeli beslenilmeli,

· Bireye özgü beslenme düzenlenmelidir. (uzman kişilerden yardım alınmalı. Beslenme uzmanı)

· Hareket alanı genişletilmeli,

· Fazla kilolardan kurtulmalı,

· Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklar bırakılmalı,

· Yeterli ve düzenli kaliteli uyku alınmalı (ortalama 8 saat)

· Sağlık kontrolleri düzenli yapılmalı.

Gestasyonel şeker hastalığı

Gebelik sırasında gelişen progesteron, östrojen ve prolaktin hormonlarının seviyelerinin yükselmesi ile oluşan insülin direnci ile karakterize şeker hastalığıdır.

Risk faktörleri: Obezite, batı örneği alınmış çok düşük kalorili diyetler, yetersiz besin öğesi alımı, ileri gebelik yaşı, aile öyküsü olarak sıralayabiliriz.

Tedavisi için: yaşam tarzı değişikliği, ilaç tedavisi ve tıbbi beslenme tedavisi kullanılmaktadır.

· Bu süreçte anne adayları yürüyüş, yapılabilirse günlük 30 dakika kadar, yüzme, yoga gibi hem dinlendirici hem de hareketliliği artırıcı kasların çalışmasını sağlayan aktiviteler yapılabilirse uygun koşulda önerilmektedir.

· Tedavinin en önemli parçası beslenme olup, anne ve bebek sağlığı için çok önemlidir.

· Tanı konulduktan itibaren bir diyetisyen eşliğinde eğitimler alınıp beslenme tedavisine geçilmelidir.

· İşlenmemiş yüksek posalı karbonhidrat alımı sağlanmalıdır. ( tam tahıllar, meyveler, sebzeler, kuru baklagiller, yağlı tohumlular)

· Şeker ve şeker içeren besinler sınırlandırılmalıdır.

· Glisemik indeksi yüksek (kan şekerini yükselten) besinler azaltılmalıdır.

· Tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerinin kullanılması sağlanmalıdır. ( balık, zeytinyağı, yağlı tohumlular)

· Günlük gereksinmeye uygun kaliteli protein alımı sağlanmalıdır.( et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller)

· Günlük su tüketimi bireyin gereksinmesine uygun tüketilmelidir.

· Eğer beslenme tedavisi göz ardı edilirse oluşabilecek sorunlar: düşükler, anomaliler, ölü doğum, gebelikte zehirlemeler, anne ölümü, yüksek ağırlıklı doğum, geç doğum gibi sorunlarla karşı karşıya kalınmaktadır.

GENEL OLARAK ŞEKER HASTALIĞI VE TEDAVİSİ

· Yaşam tarzı değişikliği, beslenme tedavisi, oral anti-diyabetik ilaçlar, insülin tedavisi, cerrahi yaklaşımlar.

· Her bir şeker hastası veya eğilimi olan bireyler bir diyetisyen eşliğinde eğitimler almalı ve düzenli yaşam boyu beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır.

· Uygun karbonhidrat sayımı yapılmalı ve öğünler atlanmamalıdır.

· Yeterli enerji alımı sağlanmalı ( obez ve şişman bireylerde dikkat edilmelidir.)

· Özellikle çocuklarda büyüme ve gelişme göz ardı edilmemeli uygun beslenme hazırlanmalıdır.

· İşlenmemiş ve yüksek lifli ( tahıllar, meyveler, sebzeler, kurubaklagiller) beslenmede her öğünde olması gereklidir.

· Glisemik indeksi yüksek besinler ( muz, havuç, balkabağı, üzüm…) tüketildiğinde yanında süt ürünü tüketilmesine özen gösterilmelidir.

· Yeterli kaliteli protein gereksinmeye uygun alınmasına özen gösterilmelidir. (et, yumurta, tavuk, balık, kuru baklagiller)

· Fermente, salamura ürünlerden kaçınılmalıdır.

· Tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerinin tüketimi artırılmalıdır.( zeytin yağı, balık yağı, yağlı tohumlular)

· Tatlandırıcıların kullanımı özen gösterilmeli çocuklar için tatlandırıcılar kullanılmamalı.

· Vitamin mineral eksikliği varlığında eksiklikler giderilmeli ve gerekli durumda takviyeler alınmalıdır.

· Düzenli doktor önerisine uygun aktiviteler yapılmalı. (genellikle 30 dakika ara öğün sonrası yapılan yürüyüşler uygun olur.)

· Kan şekerinin istenilen değerlerin çok altında olduğu durumlarda egzersiz önerilmemektedir.

· Sebze ve meyvelerden zengin beslenme seçmek,

· Az tuzlu veya hiç tuz tüketmemek,

· Haftada 2 olacak şekilde yağlı balıklar tüketilmeli,

· Tütün ürünleri veya alkol kullanımı varsa en aza indirgemek ve ılımlı olarak kullanmak,

· Ev dışı yemek yenildiğinde sonraki öğüne dikkat edilmeli. Kan şekeri dengesizliğini sağlayacak yemeklerden kaçınılmalıdır.

· Tarçın tüketiminin kan şekerini dengelediği bilinmekte ve kanıtlara dayanmaktadır. İçilen sütün içine 1 çay kaşığı kadar toz tarçın eklenmesi ile kan şekeri dengesi sağlanır.

· Günlük 3 ana, 3 ara öğün olacak şekilde 6 öğün beslenilmesi uygundur. Bazı durumlarda ara öğünlerde artırmalar yapılabilir. Hastanın durumuna göre ayarlanmalar yapılmaktadır.

· Öğün saatleri belirlenmeli, günlük belli saatlerde yemekler yenmelidir.

· Her bireyin etiket okuma alışkanlıkları olup içeriğinde bulunan karbonhidrat miktarları bilinmelidir. (Günlük karbonhidrat alım hesabı için önemlidir.)

· Şeker hastalığı olan bireylerde en önemli öğünün kahvaltı olduğunu ve bu öğünde çok dikkat edilmesi gerektiği bilinmelidir. Gece boyunca insülin salınması yetersiz olduğundan kan şekeri yüksekliği görülür. Karbonhidratlı besinler diğer öğünlere göre kahvaltıda daha az tolere edilebilir. Bu nedendendir ki: kahvaltı öğünlerinde şekerli ve şeker içerikli besinler tüketilmemeli, tam buğday ürünler, az yağlı veya yağsız ürünler tercih edilmeli, tatlandırıcılar, kahvaltılık gevreklerden kaçınılmalı, meyve suları yerine ılık su tüketilmelidir.

· Uygun pişirilme yöntemlerine göre yemekler hazırlanmalı, kızartmalar, mangal, gibi sağlıksız pişirme yöntemlerinden kaçınılmasına özen gösterilmelidir.

· Hamur işleri, börek gibi beyaz unla hazırlanmış yemeklerden uzak durulmalıdır.

· Bütün yağlı besinlerden kaçınılmalıdır. (mayonez, krema,kaymak…)

ŞEKER HASTALIĞINA DAİR BİLİNMESİ GEREKEN BAZI ÖNEMLİ NOKTALAR

Hipoglisemi: Düşük kan şekeri tanımlanmaktadır.

Kan düşüklüğü birçok nedene bağlı iken en temel nedenleri:

· İnsülin dozunun fazla yapılması veya uygulama zamanının gecikmesi,

· Öğün atlama, öğün içi yetersiz karbonhitret alımı,

· Fazla glikoz alımı gibi nedenler temel nedenlerdir.

Tedavi yöntemi olarak düşüklük derecesi önemlidir. Ağır hipoglisemilerde glukagon enjeksiyonlar kullanılmaktadır.

Genel tedavisi için hızlı emilen karbonhidratlar önerilmektedir. Şekerli su, çikolata, dondurma, meyve suyu…

Diyabetik Ketoasidaz: çok düşük insülin düzeylerine bağlı olarak glikozun metabolize edilememesi ve onun yerine enerji için yağların kullanılması sonucu keton cisimciklerinin birikmesi olarak tanımlanır. Ölümcüldür.

Tedavisi aşamalı olarak gerçekleşmektedir. Hastanın o anda ki ağırlığı önemlidir.

Glisemik İndeks: Bir besinin vücuda alındıktan sonraki kan şekerini yükseltme durumudur.

Glisemik indeksi yüksek besinler: beyaz un ve beyaz unlu ürünler, beyaz pirinç, beyaz unlu makarna, erişte, şeker, şekerli tatlılar, çikolata, patates, kuru üzüm, mısır gevreği…

BESLENMEDE GLİSEMİK İNDEKSİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN NELER YAPILMALI?

· Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli.

· Tam buğdaylı tahıl ürünleri tercih edilmeli.

· Pirinç yerine bulgur veya esmer pirinç tercih edilmeli.

· Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tercih edilmeli.

· Meyve suyu yerine meyvenin kendisi tüketilmeli.

· Kuru baklagiller sıklıkla tüketilmeli (haftada 2-3 kez).

· Günlük sıvı alımı karşılanmalıdır.

· Trans ve doymuş yağ alımı yerine sağlıklı omega-3 (balık yağı, yağlı tohumlular), omega-9 ( zeytinyağı), omega-6 (Ayçiçek, mısır yağları tüketilmelidir.)

Şeker Hastalığı İçin Beslenme Listesi Örneği

Sabah: Süt (şekersiz), Haşlanmış yumurta, Beyaz peynir( tuzsuz,azyağlı/yağsız), Salata , Tam buğday ekmek

Kuşluk: Süt/yoğurt, Meyve( glisemik inseksi düşük meyveler: elma, armut vb.)

Öğle: Köfte büyüklüğünde et/balık/tavuk, Susuz sebze yemeği, Tam buğdaylı çorba/makarna/bulgur pilavı, Salata, Tam buğdaylı ekmek

İkindi: Süt/yoğurt, Meyve( glisemik inseksi düşük meyveler: elma, armut vb.)

Akşam: Köfte büyüklüğünde et/balık/tavuk, Susuz sebze yemeği, Tam buğdaylı çorba/makarna/bulgur pilavı, Salata, Tam buğdaylı ekmek

Gece: Süt/yoğurt, Meyve( glisemik inseksi düşük meyveler: elma, armut vb.)

· Salatalarda sos olarak nar ekşisine çok yer verilmemesine dikkat edilmelidir. Gereksinmeye uygun arzu edilirse zeytinyağı eklenmelidir.

· Diyetisyen desteği ile kontrollü olarak karbonhidrat dağılımı yapılarak öğünler belirlenmelidir.

· Aşırı yağlı yemeklerden uzak durulmalıdır. Yemekler zeytin yağı ile yapılmalıdır.

· Kan şekerini ani yükseltici besinler öğünden çıkarılmalıdır.

· Tam buğdaylı ürün tüketimi sağlanmalıdır. (gerekli durumlarda alternatif olarak çavdarlı ürünlerde tüketilebilir.)

· Öğünlerin belli saatlerde olmasına ve geçiştirmelere yer verilmemelidir.

· Meyveler olduğu gibi, kabuklu meyveler kabukları iyice yıkandıktan sonra kabukları ile tüketilmelidir.

Yorum Yaz
Uyarı: Hakaret içeren Cümleler veya imalar, inançlara, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.