VHO Başkanından önemli açıklama.

Kars Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası (VHO) Başkanı Ercan Ödül kurban kesecek vatandaşlara önerilerde bulundu. Ödül, kurbanlık hayvanın seçimi, kurban ibadetinin hayvan refahı ve insan sağlığına uygun olarak icra edilebilmesi ve kesim sonrası etin muhafazasında dikkat edilecek hususlar konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Kars Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ercan Ödül yaptığı açıklamada, kurban olacak hayvanın sığır cinsi hayvanlar için iki, küçükbaş hayvanlar için bir yaşını doldurmuş olması gerektiğini hatırlattı. 2017 yılında Tarım ve Orman Bakanlığının Ülkemiz hayvan mevcudunun arttırılması ve hayvancılığımızın sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla gebe veya damızlık niteliği taşıyan dişi hayvanların kurbanlık olarak kesimleri yasaklandığını hatırlatan Ödül vatandaşlarımızın kurbanlık hayvan seçiminde erkek hayvanlara yönelmesinin Ülke hayvancılığının menfaati gereği olduğunu sözlerine ekledi.

KULAK KÜPESİ VE PASAPORTA DİKKAT!

Kurbanlık hayvanların tür, ırk, cinsiyet ve yaş bilgilerinin sorgulanabilmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından https://hayvanbilgi.tarim.gov.tr/ web sayfası ile “HaySag” isimli mobil uygulama sisteminin cep telefonuna yüklendikten sonra küpe üzerindeki barkod okutularak ya da hayvanın küpe numarası girilerek hayvan bilgilerinin sorgulanabileceğini anlatan Ödül “Kurban bayramında vatandaşlarımızın güvenli noktalardan sağlıklı kurbanlık hayvan almaları için; sığır cinsi büyükbaş hayvan satın alacakların, hayvanların kulak küpesi ve pasaportunun olup olmadığını,  koyun, keçi gibi küçükbaş hayvan satın alacakların ise hayvanların kulak küpesi ve nakil belgesi olup olmadığını kontrol etmeleri gerekmektedir. Başka ilden sevk edilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanların ise Veteriner Sağlık Raporu olup olmadığını kontrol etmeleri bu belgeleri bulunmayan hayvanları satın almamaları gerekir. Kurban ibadetini tamamlayıp kesimin Veteriner Hekimler nezaretinde gerçekleşmesinden sonra kesilen kurbanlık hayvanların kulak küpeleri ve hayvan pasaportları en yakın İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne kesim tarihlerinden itibaren yedi gün içinde teslim edilmesinin vatandaşların önemli bir sorumluluğu olduğunu belirtti. Kurbanlık hayvanın küpesinin çok önemli olduğunu, küpeli bir hayvanın kayıtlı, Veteriner Hekimler tarafından sağlık taramaları, gerekli aşılamaları tamamlanmış hayvan olduğu anlamına geldiğini belirten Ödül, vatandaşları, küpesiz hayvanlara rağbet etmemeleri konusunda uyardı.

KURBANLIK HAYVAN ALIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR:

Ödül, açıklamasında başka illerden getirilmiş kurbanlıklardan Veteriner sağlık raporu olmayan, sığır cinsi hayvanlar için pasaportu bulunmayan, küçükbaş hayvanlar için nakil belgesi olmayan ve küpesiz hayvanların alınmamasını önerdi ve şu bilgiyi verdi: “Çok zayıf, gebe veya yeni doğum yapmış, yüksek ateşi olan, çok genç ve etleri olgunlaşmamış, kılları karışık ve mat halde olan, bakışları ve dış görünümü canlı olmayan, salya vb gibi akıntısı olan, çevreye  karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız olan, geviş getirmeyen, iştahsız ve yem yemeyen, fiziki kusuru bulunan, topallayan, ayağa kalkmakta zorlanan hayvanlar satın alınmamalıdır. Veteriner hekimler olarak bizler vatandaşlarımızın kurban ibadetlerini gönül rahatlığıyla yapabilmeleri için sadece kurbanlık hayvanların kesimlerinde değil sağlıklı kurbanlık seçimi ve alınan hayvanların tüm sağlık taramalarının yapılmasında vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu bildiririz. Bölge Veteriner Hekimleri Odası olarak tüm vatandaşlarımızın sağlıklı ve gönül rahatlığıyla kurban ibadetini gerçekleştirebilmesinin tesisi ancak ve ancak Veteriner Hekimlerin uzmanlığından faydalanılmasıyla mümkün olacaktır. Biz Bölge Veteriner Hekimleri olarak bu anlamda tüm vatandaşlarımıza hizmet etmekten gurur duyarız. Ödül, açıklamasında kurbanlık hayvanların sokaklarda dolaştırılmaları, meydanlarda bekletilmeleri, satın alınan hayvanların evlerin bahçelerinde, balkonlarında tutulmaları ve Tarım Ve Orman Bakanlığından ruhsatı olmayan mezbahanelerde kesilmelerinin uygun olmadığına dikkat çekti. Kurbanlık hayvanların, birçok zoonotik (hayvandan insana bulaşabilecek) hastalığın kaynağı olabileceğini ve 250’ye yakın olduğu bilinen bu hastalıkları insanlara bulaştırabileceğini söyleyen Ödül, “Hayvanlardan insanlara geçen bu hastalıkların özellikle kurban bayramlarında görülme sıklığı yüzde 35 oranında arttığı bilenen bir gerçektir. Türkiye ve pek çok komşu ülkede bruselloz, Lsd, kist hidatik, leptospiroz, tüberküloz, toksoplazmoz, şarbon gibi hastalıklar günümüzde hala görülmekte olup önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturmaya devam etmektedir. Bu nedenle kurbanlık kesimlerinin Veteriner Hekimlerin nezaretinde ruhsatlı kesimhane ve mezbahalarda yapılması gerekmektedir. Bunun dışında olan yerlerde kesim yapılması halk sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığı bakımından tehlikeli olabileceği gibi ilgili mevzuatlar gereği yasaktır.” diye konuştu.

“HAYVANIN BİR GECE ÖNCEDEN AÇ BIRAKILMASI DA ETİN KALİTESİNİ OLUMLU YÖNDE ETKİLER”

Kurbanın kesim öncesi ve esnasında yaşayacakları stres ve yorgunluğun et kalitesini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Ödül, bu nedenle kesim öncesi, sırası ve sonrasında hayvanın refahına oldukça dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Hayvanların kesim gününe kadar alıştıkları ortamda ve sürü içerisinde kalmalarının strese girmelerini önleyeceğini ifade eden Ödül, şu bilgiyi verdi: “Kurbanlık eğer uzun yoldan gelmiş ise kesim öncesinde yeterince dinlendirilmiş olmasına dikkat edilmeli. Kesim öncesi hayvanın bir gece önceden aç bırakılması da etin kalitesini olumlu yönde etkiler. Hayvanların kesim alanına getirilmeleri esnasında aşırı yorulması, dövülmesi, eziyet edilmesi, acele ettirilmesi, kesilen diğer hayvanları görmeleri ve kesimin tek bir bıçak darbesi ile yapılamaması strese neden olur. Bu tarz olumsuz unsurlar hayvanın kesim öncesi stresi yaşamasına, bu stres nedeniyle salgılanan bazı hormonların etkisiyle kesim esnasında kanın istenen şekilde hayvandan tamamen boşalmamasına, bu durumda etin koyu, sert ve lezzetsiz olmasına ve normalden daha çabuk bozulmasına yol açmaktadır. Bu nedenle kesim öncesi, sırası ve sonrasında kurbanlık hayvanı strese sokacak bahsettiğimiz bu gibi etkenlerden uzak durulması oldukça önemlidir.”

KESİM SONRASI ETLERİN MUHAFAZASI

Kesim sonrası etlerin muhafazasının et kalitesi ve gıda hijyeni açısından önemli olduğunu, kesim sonrasında elde edilen karkas etlerin yaklaşık 24 saat serin/soğuk (14 derecenin altında) ve temiz bir ortamda dinlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ödül, açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu dinlendimeden sonra etlerin tüketilmesi doğru olacaktır. Bu süre beklenmeden yapılan doğrama işlemlerinde etin lezzetini veren dokular arası etsuyu henüz olgunlaşmamış etten çıkar ve kaybolur. Bu 24 saatlik olgunlaşma süresi beklenmeden doğranan ve dondurulan etlerde daha sonraki kullanım için çözdürme işleminde etin hacminin %40’ının kaybolduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Etler uzun süre saklanacak ise küçük porsiyonlara bölünerek dondurulması gerekmektedir. Büyük parçalar halinde dondurulan etler, çözündürüldüklerinde bir defada tüketilemediğinden tekrar tekrar dondurma ve çözündürme işlemleri sonrası bozulabilmekte ve gıda zehirlenmelerine yol açabilmektedir. Dondurulmadan buzdolabının soğuk bölümünde muhafaza edilen etler hijyenik kaliteye bağlı olarak yaklaşık bir hafta dayanabilmektedir. Küçük porsiyonlar halinde paketlendikten sonra dondurulan ve bu şekilde muhafaza edilen etler ise 6 ay kadar bozulmadan saklanabilmektedir. Kavurma yaptıktan sonra porsiyonlar halinde paketlenip dondurulan etler ise çiğ olarak dondurulanlara göre daha uzun süre dayanabilmektedir.”