Ekim Ayı Farkındalık Ayı

25 Ekim 2020 08:31

Ekim Ayı Farkındalık Ayı

EKİM AYI FARKINDALIK AYI

MEME KANSERİ VE BESLENME

Kanser hücrelerin değişime uğraması sonucunda, kontrolsüz şekilde hızla çoğalması ile meydana gelen bir hastalıktır.

Dünya da ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türü sıralamalarında meme kanseri ilk sıralarda karşımıza gelmektedir. Meme kanseri gün geçtikçe artan bir sağlık sorunudur.

Meme kanserinin hormon (östrojen) bağımlı bir kanser olduğu bilinmektedir. Kadınlarda çok sıklıkla görülen meme kanseri erkekler dede çok nadir olsa da görülmektedir. Sıklığı ve ölüm oranı yüksekliği düşünüldüğünde kadınların çok korktuğu bir sağlık sorunudur.

MEME KANSERİ RİSK FAKTÖRLERİ

Meme kanseri oluşumunun nedeni tam olarak belirlenememekle birlikte, süreci başlatan pek çok değiştirilebilir ya da değiştirilemeyen risk faktörleri olduğu bilinmektedir.

· En önemli faktör cinsiyet görülmektedir. ( Erkeklerde kadınlardan çok daha nadir görülmektedir)

· Genellikle ileri yaş büyük sorundur. Çok sıklıkla 40 yaş üstü kadınlarda görülmektedir.

· Ailede meme kanseri öyküsü bulunması,( anne, kız kardeş)

· Geçmişte meme kanseri geçirmiş olma,

· Geç yaşta menopoza giren kadınlar, (50 yaş üstü)

· Doğurganlık yaşı ve doğum sayısı, ( 35 yaş üstü ilk doğumunu yapan kadınlar veya hiç doğum yapılmamış kadınlar)

· Doğum sonrası bebeğin hiç emzirilmemesi,

· Erken adet görme, (12 yaşından çok önce adet olma)

· Uzun süre östrojen tedavisi alan kadın bireyler,

· Işın tedavisi görülmesi,

· Sigara ve alkol kullanımı,

· Aşırı şişmanlık,

· Hareketsiz yaşam,

· Yanlış pişirme yöntemleri kullanılması,

· Yüksek oranda doymuş yağlı beslenme riski artırmaktadır.

MEME KANSERİ BELİRTİLERİ

Memede kitle, ağrı, memede çekilme, akıntı, koltuk altında kitle, memede ödem, deride kaşıntı, portakal kabuğu görünümü en belirgin belirtilerdir.

ERKEN TANI

Meme kanserinde bazı risk faktörlerini değiştirmek söz konusu olabilir. Yaşam tarzı değişikliği, obezite gibi değişiklikler riski azaltmaktadır.

Uzmanlara göre erken teşhis için 20’li yaşların başından itibaren düzenli kontroller yapılması ve 40 yaş üstü kadınların her 2 yılda 1 kontrollerinin yapılması tavsiye edilir.

KANSER RİSKİNİ ARTIRAN BESİNLER

· Yağlı hayvansal besinler,

· Doymuş yağlar, (tereyağı, kuyruk yağı)

· Kızartılmış besinler,

· Tütsülenmiş, dumanlanmış besinler,

· Tuzlanmış, salamura besinler,

· Ateşte pişirilmiş besinler kanser riskini artıran besinlerdir.

BESLENME

Beslenme kanser oluşmasına etki ettiği gibi, kanser de kişinin beslenme durumunu etkilemektedir. Kanser hastalığında, kişinin beslenme durumu, besin alımı ve iştahı etkilenmektedir.

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanılmalı, günlük enerji karşılanmalıdır.

İdeal kilo kontrolü yaşam boyunca sağlanmalıdır.

Çok yağlı besinlerden kaçınılmalı, kızartmalardan uzak durulmalıdır. Çok yağlı beslenmelerde kandaki östrojen miktarını yükseltmekte ve beraberinde obeziteye neden olmaktadır.

Hayvansal kaynaklı proteinlerin aşırı tüketilmesi sonucunda meme, rahim, kalın bağırsak gibi kanserlerin çok fazla görüldüğü bilinmektedir. Neden olarak hayvansal proteinden çok hayvansal proteinin alımının yağ tüketimini de artırdığı bilinir. Kırmızı ette doymuş yağ oranı fazla olmaktadır. Bu nedendendir ki beslenmede yağsız et, süt hayvansal kaynaklı proteinlere yer verilmelidir.

Kırmızı et haftada 1-2 tüketilmesine özen gösterilmelidir.

Omega-3 beslenmede olmasına özen gösterilmeli. Mümkün olduğu durumlarda haftada 1 kez balık tüketilmelidir.

Yapılan çalışmalarda tam tahıl ürünlerin düzenli olarak gereksinmeye uygun alınması ile meme kanseri riskini azalttığı gözlemlenmiştir. İçeriğinde yüksek lif olup besleyici değeri yüksek ve vitamin ve minerallerce zengin besin gruplarıdır.

Sebze ve meyveler yüksek lif, antioksidan özellikte vitamin ve mineraller (Özellikle A, C, E vitaminleri ve SELENYUM minerali) ( antioksidan özellikli: yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı meyveler) içermekte ve flavonol gibi antikarsinojenik bileşikler olarak bilinen koruyucular bulunmaktadır. Ayrıca sebzeler içerdiği kanserden koruyucu bileşikler ile ilgili çok sayıda çalışmalar bulunmaktadır. Çoğu araştırma sonucunda lahana, brokoli, karnabahar gibi 4 yapraklı çiçek açan sebzeler üzerinde daha fazla yoğunlaşmış ve brokoli ve karnabahar sebzelerine özel koku veren indoller isimli bileşenin östrojen etkisini azalttığı ve meme kanserinden sorumlu hormonlara bağlı gelişen kanserleri önlemeye yardımcı olduğu gözlemlenmiştir.

Sebzelerin aşırı pişirilme sonucunda kanserden koruyucu bileşenlerin kaybolduğu bilinmektedir. Bu sebepten çiğ yenen sebzeler çiğ tüketilmeli, çiğ tüketilmeyen sebzelerin ise az su ile hafif yumuşayana kadar pişirilmesi önerilir.

Kanser riskini en aza indirgemek amacıyla besinlerin pişirilmesi ve saklanmasında da dikkat edilecek önemi azımsanmayacak hususlar iyi bilinmelidir.

Tütsülenmiş, ızgara veya ateşte çok yakın pişirilmesi ile ( mangal) besinlerde kanserojen bileşikler oluşur bu yöntemler yerine buğlama, haşlama, fırında pişirilme yöntemleri tercih edilmelidir.

Ayrıca saklanması için yapılan aşırı tuzlama, salamura, kurutma gibi işlemlerde kanserojen bileşikler oluşturmaktadır. Alımı en az olacak şekilde tüketilmeli veya hiç tüketilmemelidir.

Düzenli olarak yapılan fiziksel aktivitenin önemli derecede meme kanseri riskini azaltabileceğine ilişkin kanıtlar bulunmaktadır.

Düzenli fiziksel aktivite ile kadınlarda daha iyi yeme alışkanlıklarının, kilo vermesinin, günlük olarak zinde olmasına katkı sağlamaktadır. Beraberinde göbek çevresinde yağlanmanın da en aza indirgeyebileceği söylenebilir.

Alkol - Tütün kullanımı varsa en az olacak şekilde kullanılmalıdır.

Tuz alımı azaltılmalı. Günlük önerilen 5 gram düzeyinde tüketilmelidir.

Çok şekerli, hazır besinlerden uzak durulmalıdır.

D VİTAMİNİ düzeyi kontrol edilmelidir. Gerekli durumlarda uzman yardımı alınmalıdır.

Stres kontrolü yapılmalı mümkün oldukça stresten uzak durulmalıdır.

Hayat yaşanacak kadar güzel, ertelenemeyecek kadar yaşanmalı.

İYİ BESLEN SAĞLIKLI YAŞA.

Yorum Yaz
Uyarı: Hakaret içeren Cümleler veya imalar, inançlara, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.