KARS PUSULA / ADEM ALP

Kars’ta kuraklık, çiftçi ise, “Perişan olduk”

 Doğu Anadolu Bölgesinin tarım ve hayvancılık sektöründe önde gelen illerinden biri olan Kars’ta kuraklık baş gösterdi. 380 bin dönüm tarım arazisine sahip Kars’ın Digor ilçesi de kuraklık mağduru oldu.

2021 yılında pandemi salgını vatandaşı ve esnafı kötü etkilerken bir de kuraklık tarım alanlarını olumsuz etkiledi. Tarım ve hayvancılık şehri olan Kars’ta çiftçiler kara kara düşünmeye başladı. Yağışların olmaması nedeniyle ekili olan tarım arazilerinde ürün yaklaşık yüzde 90 oranında düştü. Çiftçiler bu yıl ne yapacaklarını, hayvanlarının yem bitkileri ihtiyacını nasıl karşılayacaklarını yetkilere sordu.

Digor’da ot ve yem bitkileri yağışların olmaması nedeniyle adeta yok denecek derecede azaldı. Köylerde ekili arazilerde ürün ve ot olmadığı gözlenirken, çiftçiler ektikleri üründen kar etmeyi bıraktı, masraflarının karşılanmasını arzu ederek, bu yıl yaşanan kuraklığa karşı yetkililerin biran önce önlem almalarını istediler.

Tarım arazilerini gazeteciler ve çiftçiler ile birlikte dolaşarak kuraklığın boyutunu gazetecilere yaptığı açıklama ile anlatan Başkan Hagi, “İç Anadolu ve Güney Anadolu Bölgesinde kuraklık raporlar tutulmuş, 41 tane ilimiz kuraklık listesine alınmış, ancak şuan Kars bu listeye alınmamıştır. Geçen hafta biz İl Tarım Müdürümüzle birlikte köylerimizi dolaşırken, o zaman tarlalarımız yemyeşildi, İl Müdürümüze dedik ki; “İnşallah bir yağmur yağar toparlanır” ama baktık ki yağmur da yok ve arazimiz şuanda yanmış durumda. Kocaköy Ovasında her yıl 20-25 biçerdöver ile ekinler alınırdı ama bu sene ne yazık ki biçerdöverleri bırakın el tırpanıyla bile biçilmez hale geldi. Digor’un çiftçileri gerçekten çok sıkıntılı, ya Tarım Kredi Kooperatifine ya esnaflara ya TİGEM’e ya petrolcülere borçları var. Bu şekilde devam ederse 2022 yılında, önümüzdeki sezonda güzlük tohum ve ilkbaharlık tohum kesinlikle bulamayız.” dedi.

Türkiye Ziraat Odalar Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın ‘kuraklık bölgelerine 200 TL destek verilmeli’ açıklamasına kendilerinin de burada çiftçilerle birlikte desteklediğini de ifade eden Başkan Hagi, “Cumhurbaşkanımızın bizim bu durumumuzu görerek Tarım ve Orman Bakanımıza gerekli talimatları vermesini talep ediyoruz, çünkü burada çok ciddi bir durum var. Bölgemiz hayvancılık bölgesi ve şuan Digor’da 60 bine yakın büyükbaş, 80 bin küçükbaş hayvanımız var ve bu hayvanlarımızı merada bile otlatamıyoruz. Yılın 12 ayında hayvanımızı içeriye aldığımızı düşünün, ne yapmamız gerekiyor? Herkes bu işi bırakmak zorunda kalacak ve köylerden metropollere göçler başlayacak.” ifadesini kullandı.

Yonca tarlasında da incelemede bulunan Başkan Hagi, “Önceki yıllarda boyu 1 metre 20 santim ile 1metre 30 santimetre olan yoncamız bu sene 10-15 santimetre. Çiftçimiz 2 traktörle biçin gerçekleştiriyor. Kuruyan ve bu saatten sonra hiçbir faydası olmayan tarlayı 5-10 gün erken biçmek zorunda kalan çiftçimiz, her sene 600-700 balya alırken, bu sene ancak 10 balya alabilecek. Bu durumumuza da devletimiz destek vermeli, siyasi partiler bu durumu Meclis’te gündeme getirmelidir. Bizim Meclis’teki gündemimiz bir çete reisi değildir, bizim bir çete reisiyle gündemi meşgul etmemizin ne anlamı var. Çiftçilerimiz perişan, herkes bölgelerine çıksın, çiftçilerimizin durumuna baksınlar.” diye konuştu.

Kocaköy çiftçilerinden Hafız Özçağan ise köylerinde son yıllarda kuraklık yaşadıklarını, ancak bu sene geçen yıllara göre durumlarının daha da vahim olduğunu, çiftçilerin çoğunun gübreyi, mazotu borç aldığını, tarım kredilerinde ve TİGEM’de bir sürü borçlarının olduğunu kaydederek, “Ektiğimizin binde birini bile bu sene eve götüremeyeceğiz. Çünkü her taraf yadı ve bu şekliyle gelecek sene ne tohumumuz ne gübremiz ne alınacak mazotumuz var. Devlet büyüklerimizin bu duruma bir el atması lazım, gelip bu tespitleri yerinde görmelerini canı gönülden bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Kocaköy çiftçilerinden Lütfü Çapkurt ise başta ekine, arpaya, fiğe, gübreye, mazota çok masraf ettiklerini, ancak meralarda ot olmadığı için hayvanlarının içeride yem ve saman yediğini, yem fiyatlarının torbasının 68 liradan 168 liraya yükseldiğini dile getirerek, “Bu köy Kars’ın hemen hemen en büyük çiftçilik köyü. Böyle giderse biz de çiftçiliği bırakıp metropollere gideceğiz.” dedi.

Yonca tarlasını biçmek için mecbur kaldıklarını ifade eden Kocaköy çiftçilerinden Halit Çağin “her sene boyu 1 metreyi geçen tarlamız bu sene 10-15 santimetre olduğu için mecbur kaldım biçmeye. Biçmesem zaten hiçbir şey elde edemeyiz. Devletimizden yardım bekliyoruz. Bu sene yaşanan kuraklık nedeniyle artık başka biçin de olmayacak.” ifadesini kullandı.